Dek

ETü teg- değmek, denk olmak +Ik  değ-

Tarihte En Eski Kaynak

teg "gibi (benzetme edatı)" [ Orhun Yazıtları (735) : kağan süsi böri teg ermiş, yagısı koñ teg ermiş [kağan ordusu kurt gibi idi, düşmanı koyun gibi idi] ]
tegi "kadar (+I edat/zarf ekiyle)" [ Orhun Yazıtları (735) : Témirkapıgka tegi süledim [Demirkapıya değin savaştım] ]
tegin "kadar, gibi (+In edat/zarf ekiyle)" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
dek "kadar, değin" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1400 yılından önce) : Nura battı kamu baştan başa dek/ Bu cümle ne ki kurudan yaşa dek ]
dek dur-/dek oturmak "uyumlu olmak" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1400 yılından önce) : Yunus imdi var dek otur, yüziŋi Hazrete götür ]
dekin "tekin, sakin, uygun" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1500 yılından önce) : dekin yérde kişi divane olmaz ]

Önemli Not: Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir.

Kelime Kökeni

Eski Türkçe teg- "değmek, denk olmak" fiili ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için değ- maddesine bakınız.

Ek Bilgi

Eski Türkçe teg (dek) ve Arap yazısında aynı şekilde yazılan teŋ (denk) biçimleri en geç 11. yy"dan beri birlikte ve eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Her iki biçimin teg- (değmek, eşleşmek, gibi olmak, kadar olmak) fiiliyle anlam bağı açık olduğu halde yapısal ilişkisi muğlaktır. TTü değiş-/deŋiş- ve değşür-/deŋşür- (devşirmek) gibi türevlerde de ikili yapı korunur. || TTü dek edat olarak kullanılırken, deŋ > deng sıfat ve ad anlamı kazanmıştır.

Etiketler: Eşkökenlilik, Eski Türkçe kategori veya etiketlerine bağlıdır. Dek ne demek?